12 Mart 2008

AĞAÇSIL






bir mavi inanmak mümkün
cehennem yuvarında
ne var ki asla zorunda değiliz artık...

ikinci göbek bağı bu kopunca yittiğimiz
sonuncu kök epriyen
yarım yamalak bir tümce
sessiz sedasız susulmuş
ha(dd)ince

kokusu alelade değilki sözcelerin
güneş ne yarınki ne dünkü değil

kar yağarmış gecelere
ve bir bozlak erirmiş

kök okşar mı tek bir dalı
diye diye içlenirmiş

kalabalık kuş sürüsüne doğru
kaldırırmış başını salkım söğüt
bağırırmış avazı yittiğince

ben hayata inanmadım
hayat hiçkimselere


Betül Akdağ
Mart/2008

3 yorum:

  1. Sen hiç öksüren okaliptüs diye bir şey duydun mu? :)

    Hoş geldin

    YanıtlaSil
  2. "Ayın parçalanışını bir dişi kedi gördü
    Waterloo’yu gördü bir asker, bir kahraman
    ama bizim için ne Waterloo, ne yağmur öncesi hüznü
    bir aptalca büyü uğraştırıyor bizi durmadan
    çünkü umulmadık bir şey oluyor artık insan
    bir şey, bir kahkaha sabahın karşısında
    ve yüzüm, o deşilmiş, o iğrenç yara
    artık kendine yürüyor kalkıp onlardan."

    Şimdi yeniden:

    Sen hiç öksüren okaliptüs diye birşey duydun mu?

    YanıtlaSil
  3. İnanılacağı da yokmuş hayatın sahi.

    YanıtlaSil

İlginiz özeldi. Teşekkür ederim.