
gerçeği astılar dala
kıpır kıpır bir gümüşlük sarardı
ve şarabi çırpıntılar düştü halkaya
ben okudum
o söyledi
dinledin
filizlenen bahçe kimin
bu sular hangi ırmağın yengisi
bastığın bu topraklar
hangi ayakları yedi
bilmedin
madalyon yuttu bir balık
balığı kutsadı aklın
bir tuhaf peri masalı uydurdun
tembeldi ruh, aslı nedir
demedin
hiçbir şey yaramaz bildin
kocaman aklı vardı ve ufalanmış elleri
gül ağacı gölgenin damağında
söyledin söyledin ve hep söyledin
sonranın sakalı yoktu
bilmedin
yok beyazı çiçekler ve
asi çivit harflerinle
bir de salıncak çizdin camın göğsüne
oku dedin
oku dedin
oku bil
bilmediğimden değildi
bilmedin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İlginiz özeldi. Teşekkür ederim.