
Aklımdan bile geçmiyordu hayaller kurmak. Ben sadece gözlerimi yumduğumda duyduğum şarkıyı seviyordum. Kimsenin yüzünü hatırlamak zorunda kalmamak ne iyiydi. Duvardaki soluk resimler gibi hepsi orda duruyordu. Bir taş plak dönüyordu her seferinde başkalaşarak.
İsmini söylediğimde kayboluyordu. Gözlerimi kapatıp nefesimin izini sürüyordum ki,
ib(a)retliklerden uzak dur dedi bi ses.
Hiçbirşey birşeyden ibaret değil.
Bütün gece süzüldüm odalarınızdan içeri. Kendinizde değildiniz ve bu asla hafifletici sebepten sayılmadı. Sol omzunuz açıktaydı (acaba) birazcık üşüyordu. Sağ diziniz saçlarınız hep açıktaydı. Başucu hiçbirşeyleriniz sizden masum duruyordu. Aslında başınızın ucu da yoktu. Olmayana varmış gibi dokundum.
Bir doğum özrü olarak sarkıyordu diliniz. Bütün ömrünüz boyunca sihirlemekte kullandığınız o küçük et parçası pembe döşeğinde sizden masum uyuyordu. Uyuyan ağaçların gözyaşları gibi. Hiç uyanmicakmış gibi dokundum.
Bütün gece süzüldüm odalarınızdan içeri rüzgar acemisi tül perde gibi. Sağ bacağınız diğerinin gırtlağına basmış, araya aldığı soluksuz pastel örtüye uykuyu dikte ediyordu. Değdiğiniz serin çarşafların eski tadı vermediğini hissediyordunuz belki. Huzursuzdunuz. Kaşlarınız çatılmıştı birazcık. Kaşlarınız sizden masum uyuyordu. Dokundum.
Sağ elinizin tersi, uzanmış artağanlı toprağa çimleri sever gibi, yol verir gibi suya, yüzüne su çarpar gibi duvarın,
böyle dalgın, böyle sadık bir türbedar gibiydi. Sağ eliniz sizden masum işliyordu dokundum.
Bütün gece süzüldüm odalarınızdan içeri. Elinizde olmadan çirkindiniz kiminiz, kiminiz suyun kaldırma kuvveti. Kiminiz ölür gibi uyuyordu mezarlara, kiminiz kapıları açar gibi. Kiminiz kıpırtısız denizler boyuyordu, kiminizin dili damağı sonbaharda yaprak.
Merhametimden arınmak istedim. Kaba hesap, kelle başı, sayısal değersizlik olarak biriktirmek istedim aklımda sizi. Çoğaldıkça azalan hani... "Kaç kez anahtar kaybettim ben hayatımda" kadar anlamsız, ekmek bıçağı kadar sıradan kılmak istedim.
Bütün gece süzüldüm odalarınızdan içeri. Günahkâr kalplerimizi dinledim. İkisi bir etmediğinde değersizleşen hani...
Aklımdan bile geçmiyordu hayaller kurmak. Ben sadece gözlerimi yumduğumda duyduğum şarkıyı seviyordum. Kimsenin yüzünü hatırlamak zorunda kalmamak ne iyiydi. Keşke mümkün olsaydı kalp atışlarını da unutmak. Nefesimin izini sürüyordum ki...
bundan sonrası tıknaz bir kurbağa masalı.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İlginiz özeldi. Teşekkür ederim.