02 Ekim 2011

MAKASTAR




büyük rüzgârlar gibi eser zaman
gün gelir hiç kimse bilmez adını
değdiğin bütün anlar yıkanır gider çağdan
ya kendin karışırsın
ya havsala karışır toz dumana

suyu çekilmiş ağaç neye benzer bilirsin
su nedir ağaç nedir bilmezken daha
ne pencere ne kuşlar varken daha
cıvıltıyı öğrenmemişken sesin
bir öteki eşik gibi geçebilirsin kendinden

yalandır

nefesin yokluğunu, sesin varlığını sanır
ve inan hayat seni ismin olmasa da tanır

yıldızlar ışığı söyler durur sonsuza
bi kapı çarpılır kalbinden doğru
gümbürtü faslında sesin piç kalır
bir öteki çiyser kalır kendine
büyük sevdalar gibi dellenir zaman
evcil dağlarını vahşi yankılar sınar
kapı kollarından çeker alırsın seni
kollar ayıkır kendine

yal-andır

kırmızı neyin varsa bağla kalbine
korkunu derdest ve sonra infaz et
köşelerinden kıvır eskilerini
kanat olmadıklarına kendini kandır
sonra savur ellerini zamana
çünkü ışık seni sensizken tanır


Betül Akdağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlginiz özeldi. Teşekkür ederim.