28 Kasım 2011

Bu bir günlük değildir.

Hiç gönüllü değildi oysa sezgi bu riskleri almaya. Bir çocuk sesi gibi akıp gidiyordu bulutlar. Her zamanki amansız bağlılığıyla maviye. Ve eskiden bu kadar eski değildi bu renk. Hafife alınır oldu şimdi geride bırakılan diğer her şey gibi. Oysa insan uzak durmalı kendi kırağısına. Çünkü bir kez dondu mu sureti, ayna da ışık da kadem basıyor sırra.

Kimsenin sırtından doğru yol bulmaz akış. Veya tam tersidir, kim bilir. Abuklamanın da böyle bir güzelliği var. Her tür tuzağa düşebilir insan kendi çukurunda, yadsımaz kendini, kırılmaz hiç bir yerleri ve ötekiler zaten cehennemin öteki...

Duymayı bilene, anlamını bilmeden sevilen şarkılar gibidir belki hayat. Neresinden başlarsan dinlemeye, kâr. Ne zaman ki ölçmeye kalktılar sesi, nefesi ve şarkıyı, o gün sağırlaştı bazı kulaklar. Yine de herkesin içinde kimsenin duymadığı bir şarkı var. Ne iyi...
Yine de var kendi şarkısına bile sağır insanlar. Ne kötü.
Şarkının ve kulakların olmadığı bir yerde, deniz atlarının asude dansına benzer, eylemsiz bir savrukluk da var. Ne belirsiz...

Rüyalarını yöneten insanlara çok güvenmemek gerek, bir de yerli yersiz gözlerini kapatanlara.
Evet, sahiden ilgisiz.

Cesaretsiz ve yolunu kaybetmiş bir kar kristali gibi üşüyor hava. Gece, düş ve ova üşüyor.
Sarkacın içinden sadece sarı kara bir acı çıkıyor çünkü. Bir titremedir geliyor. Sara-nara-sıtma- malarya derken yelkenlerini şişiren akıl ruhu peşine takıyor. Olağan bir yolsuzluk halinde seyrediyor öz. Çırpınıyor, salınıyor, duruluyor, kıpranıyor, uyuyor.

Sahi sizin burada ne işiniz var?
Bu rüyayı sade körler görüyor..


.

4 yorum:

  1. Bu satırlar nerden gelebilir biliyorum. Bu satırları neden çalıyorsunuz?

    Sizi oldukça önemseyerek okudum ve bu soruları sormak gerektiğini düşündüm. Sizin kendinize sorulacak soruları okuyucunuza yöneltmek gibi bir sorununuz var.

    Bunu yaparken bu kadar acımasız nasıl olabiliyorsunuz?

    YanıtlaSil
  2. Bu satırlar nerden gelebilir biliyorum. Bu satırları neden çalıyorsunuz? YA TUTARSA :)

    Sizi oldukça önemseyerek okudum ve bu soruları sormak gerektiğini düşündüm. Sizin kendinize sorulacak soruları okuyucunuza yöneltmek gibi bir sorununuz var. SORUN İÇİNDE SORUYU BARINDIRMAZ MI? VE BEN İNANIN BİLMİYORUM.ONDAN SORUYOR OLABİLİR MİYİM SİZCE?

    Bunu yaparken bu kadar acımasız nasıl olabiliyorsunuz?
    ACIMAK DEĞERSİZLEŞTİRİR ÇÜNKÜ.

    YanıtlaSil
  3. Sanirim ben anladim, yazar degersiz hissediyor kendini, aslinda gerçek de oyle olabilir.

    YanıtlaSil
  4. Her şeyi biliyorsunuz siz. Ne iyi.

    YanıtlaSil

İlginiz özeldi. Teşekkür ederim.