28 Kasım 2011

Bu bir günlük değildir-2

Öyle uzağa gidersiniz ki kendinizden bazen, geri dönemezsiniz. İkiye bölerken zaman sizi, biri unutursunuz. Bütün mevsimler biter. Bütün şarkılar, kitaplar, yollar, ışıklar biter.
Bitmek bitmeyi bilmez. Bitek "bitmek" bitmeyi ve bilmeyi bilmez.

Olumsuz ya da ölümsüz değil sözlerim. Nedende saklı iç sıkıntınız, bilmek istemezdim.
Hastalıklı okumalarım var çünkü benim. Sizi dikey, sizi yatay, sizi bine yuvarlar okur, tüketirim.
Nedende saklı nasılların içini ise bilmek istemezdiniz.

Kaç saat boyunca çalışır bu buz dağı rotatifler? Nerede biter direniş ve nerde başlar teslimiyet? Ya teslim olduğumuz bu su nereye akar? Sessizliğin annesi dilsiz, babası kör müdür? "Bilgi yorulmaz, yorulan insan" diyen içrek ses yorulmuş mudur? Ateşin şah damarına atılan kesiğin tamiri mümkün müdür? Ve sobelenmeyi kim icat etmiş, bilmek istemezdim. Yanıtlanması olanaksız sorular kadardır belki hayat. Sorulması olanaksız yanıtlar gibi ya da.

Hava basan paslı bir musluğa bu kadar meyyal oluşunuzda bir şey var. Oysa gidip uyuyamıyorsunuz çok zaman. Merak etmeyin gecede -bir açıkta bir pulun üzerinde- sözü senet şiirlerin imzaları var. Tam da bu yüzden merak ediyor olabilirsiniz. Tam da bu yüzden endişeli...
Sizi nasıl kekremsi anlıyorum.

Endişede tek taraflı fesih tadı var...


.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlginiz özeldi. Teşekkür ederim.