20 Şubat 2013

Şamaş-ma



"Aşk hipermetroptur" desem tam şu an, dekoratif bir darağacı süsünden ibaret olmaz mı cümlem?
Olmaz olur mu? Hem nasıl olur...

Çünkü ışık...
Ah ki ışık...

Devinmeden devindiren ne varsa, ona tanrı diyelim hadi. Siz varlığını kanıtlamaya çabaladıkça kaybolsun mesela. Aslında buna pek de meraklı olsun. Ne yerler ne de gökler zerre umurunda olsun. Sırf bu yalanı yüzünden kuzguni olsun.

Çünkü ışık...
Ah ki ışık...

Aslında her şey bildik bir güneş tutulmasından ibaret olsun. "Güneşi tutulmuş hiçler tarihi" koyalım her bir şeyin adını. Sonra soralım:

Işık yoksa göz olsa ne, olmasa ne?

Epeyce dinleyelim içimizi, yanıtı nereye koyduksa bulamayalım.
Çünkü meğer aşk da bizi arar olsun karanlıkta el yordamı. Onun da güneşi tutulmuş olsun.
Karardıkça aydınlanıp, ağardıkça kararalım.

"Sanki gerçek gibiydi. Hiç ışık mışık yoktu. Kendi gözüne kör bir ben, bir sevda karanlıktı."
Bir kötücül rüya gibi anlatıp unutalım.

Neden sonra akıl almaz, kusursuz bir büyüyü tek kalemde yazalım:

güneşSin görmeyi bilemedin mi
günEşsin bilmeyi göremedin mi
güneşsiN aksini bulamadın mı


Devinmeden devindiren ne varsa ona tanrı diyelim hadi...



.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlginiz özeldi. Teşekkür ederim.